Mektup,  Postcrossing

Yeni Mektuplar Yeni Arkadaşlar

Merhaba! Geçtiğimiz ay yayınladığım bir yazıyla mektup arkadaşı edinmeye başladığımı anlatmıştım sizlere.  O zaman yazdığım mektuplar hedeflerine ulaştı, hatta cevapları da yolda! (Yani öyle olduklarını umuyorum!) Sonrasında hızımı alamayıp birçok kişiye mesaj attım. Bazılarına Kastamonudayken ilk mektupları ben yazdım,  bazıları da bana yazıp Isparta adresimize gönderdi. Gönderdiklerim henüz ulaşmadı sanırım ama eve geldiğim zaman 4-5 kadar zarf ve bir sürü kartpostal vardı masamın üzerinde. Eve sabah 6 gibi varmama rağmen ilk işim mektupları okumak oldu 🙂

Processed with VSCO

Beni en en en çok şaşırtan üstteki fotoğraftaki küçük zarf oldu. Gönderen Hollanda’dan Mirjam, aslında o benim mektup arkadaşım değildi; postcrossing.com’un bana verdiği adreslerden biriydi onunki. Profilinde karta içimden geçen istediğim her şeyi yazabileceğim yazıyordu, benim de o dönemde okulumla ilgili bazı şüpheler vardı aklımda. Karta yazarken kendimi kaptırıp neredeyse bütün sıkıntılarımı o minicik karta yazmıştım hatta adres yazmam gereken kısmı bile yazılarımla doldurmuştum. Sonra kartın üzerine minik bir sticker yapıştırıp, yanlışlıkla adres kısmına da yazı yazdığımı belirtip zarfla göndermiştim. Şans eseri Mirjam da diyetetik mezunu bir diyetisyen çıktı,  kartımı aldığı zaman attığı mesajda yazışmak istediğini söyleyip adresimi istemişti. Ben de site üzerinden ona mesajla adresimi göstermiştim. Ancak postcrossing.com üzerinde herhangi bir mesajlaşma sistemi yok yani üyeye birebir ulaşamıyorsunuz. Siz siteden mesaj atıyorsunuz, o kişiye mail gidiyor. Ben de Mirjam’a öyle mesaj atmıştım ve aylarca ses çıkmayınca unutup gittim. Mektubunu görünce çok şaşırdım ve çok mutlu oldum. Zarfa bir de yukarıdaki çay paketini eklemişti. Son zamanlarda neler yaptığından, yeni sevgilisinden ve diyetisyenliği bırakmasına sebep olan hastalığından bahsetmişti. Gittiği sanat müzesinden iki tane resim yapıştırıp beğendiği sözleri de yazmıştı. Tam bir sanat aşığı 🙂 Hem resimleri hem Mirjam’ın tatlılığı hem de çay göndermesi çok çok mutlu etti. Mektubunu yazdım, bu hafta içi yola çıkacak!

Diğer mavi zarfı ise Amerika’dan Ellen gönderdi. Mektubun üzerindeki her yazının, imzanın ve zarfın üzerindeki adreslerin bile bilgisayar çıktısı olması büyük bir şok oldu. İkinci büyük şoku ise mektubu okurken yaşadım; Ellen tam olarak yaşını yazmamış ama sanırım babaannemle yaşıt. Mektupta yaşını sormadım tabiki ama unutmazsam facebooktan bakacağım 🙂
Mektubu şimdiye kadar aldığım ve muhtemelen hayatım boyunca alabileceğim en ayrıntılı -tanışma- mektubuydu. Kocasının Pepsi fabrikasında forklift operatörü olarak çalışıyor olmasından tutun seçimlerde oy verdiği kişiye kadar her şeyini yazmıştı. Sanırım çevremdeki insanlarla ilgili bile bu kadar çok şey bilmiyorum. Ben de mektubumda yazdıklarının bir kısmına karşılık niyetinde yazdım biraz da ekleme yaptım tabi.

Processed with VSCO with a6 preset

Diğer bir mektup Sri Lanka’dan Inshika’dan gelmişti. Zarfın iki yüzüne de baykuş resmi çizip boyamış ve adresin olduğu kısma “owl post” yazmıştı. Daha zarfı görür görmez Harry Potter hayranı olduğunu anlayıp, ortak noktamız olduğu için sevinmiştim. O da mektubundan Hp sever misin diye sormuş zaten 🙂 O da mektubuna bir paket çay ve bir köşe ayraç koymuştu. Ayracı kendisi yapmış, çok tatlı bir şey. Penguen olması da beni benden aldı zaten.

Processed with VSCO with a6 preset

Bu mektup da bookstagram (@pretty.bibliophile) arkadaşım Rumeysa’nın İstanbul’dan gelen mektubu. Bu sefer çok uzun yazmasa da minik hediyeleriyle coşturmuş yine. Kalpli bir sürü sünger sticker ve yukarıdaki şekilli post it’lerden koymuştu. Post itlere b a y ı l d ı m !!! Bu kız böyle güzel şeyleri nasıl buluyor bilmiyorum!! Çok teşekkür ederim ona da buradan tekrar 🙂 Onun mektubu da hazır tabiki!

Kastamonudayken Aliexpressten yukarıdaki geyikli zarfları almıştım. Beklediğimden biraz küçük çıktılar ama üzerlerindeki geyikleri çok sevdim. İçlerine kartpostal sığmadığı için koyamadım malesef. A4 kağıtları da iki defa katladığımda tam sığıyor. Henüz zarflara kağıtlardan ve çaylardan başka bir şey koymadım. Önceki akşam PTT’nin gönderi ücretlerine zam yaptığını öğrendim ve moralim bozuldu. O yüzden hiçbir şey yapasım yok. Büyük ihtimal kartpostal göndermeyi bırakmam ve mektupları da kısıtlamak gerekecek çünkü swap yaptığım zaman paramın yarısı bunlara gidiyor neredeyse.

Bir sonraki yazımda da gelen kartpostalları paylaşmayı düşünüyorum. Çok güzel kartlar geldi yine. Şimdilik hoşçakalın 🙂

Mektup arkadaşı edinme serüvenimi okumadıysanız buraya tıklayıp geçen ay yazdığım yazıyı okuyabilirsiniz.

3 okuyucu bu yazıyı sevmiiiş!

4 Yorum

Eklemek istediğiniz bir şeyler mi var? Bir yorum yazın!