Yaşam Tarzı

‘Hiçbir şey yapasım yok!’ diyenlere 20 tavsiye!

Dünya kadar vaktimiz var ama bu vakti evde yatıp yuvarlanarak geçiriyoruz, o boş vaktimizde ne yapsak bilmiyoruz ya da bazen öyle oluyor ki herhangi bir sebep olmaksızın içimizden hiçbir şey yapmak gelmiyor. Vaktimi değerlendirmeye önem verdiğim için o hali üzerimden atmaya yarayacak birkaç taktik geliştirdim. Bende ‘hiçbir şey yapmak istememe’ durumu oldukça sık görülüyor o yüzden bu yazıyı hem size tavsiye olarak hem de kendime hatırlatıcı olarak yazıyorum. Maddelerden bazıları hiçbir şey yapmak istemeyenler için bazıları da ne yapacağını bilemeyenler için. Aslında iki farklı yazı yazacaktım ama yazarken aslında sebeplerin temelde aynı olduğunu fark ettim ve yazıları birleştirdim 🙂 Hazırsanız, başlıyoruz!


#1 Cilt maskesi yap ya da yüzünü yıka!

Bu yazıyı yazmamı sağlayan bu madde aslında. Az önce hiçbir şey yapasım yok diye yatıp yuvarlanırken ‘ay gidiyim bir yüzümü yıkayayım’ deyip minik bir banyo turu(?) yaptım geldim ve şu anda bu satırları yazıyorum. Kan dolaşımını artırdığı için canlılık veriyor sanırım, ben kendimi kötü hissettiğimde de hep yüzüme saçıma maske falan yaparım. Oldukça etkili buluyorum. Üstelik hem kötü modunuzu hem de akneleri tek adımda kovalamış oluyorsunuz.

#2 Minik yürüyüşlere çık!

Yürüyüş uzun da olabilir tabi. Tüm gün evde durduğum zamanlarda ben bir şeyler yapacak enerjiyi bulamıyorum genelde. Bu gibi günlerde kendimi dışarıya çıkıp biraz dolaşıp hava almaya itecek bir şeyler buluyorum. Yapmam gereken küçük işleri hallediyorum. Mesela; bankamatiğe gidip para çekmek, ders notu alıp gelmek, markete gidip gelmek, kahve alıp gelmek vs. gibi şeyler oluyor. Geldiğimde oturmadan önce yapmam gereken işleri halledip (masayı düzenle, bulaşık yıka, yemeğin ön hazırlığını yap vb işler) sonra oturup keyif yapıyorum (bir de kahve alıp geldiysem tabii oh mis!). Yapmam gereken hiçbir şey yoksa aktivitenin kendisi yürüyüş de olabiliyor. Sıkılıncaya kadar yürüyüp geri dönüyorum. Hava da güneşliyse biraz da kollarımı falan açıp accık güneşleniyorum, D vitaminimi de alıyorum. Hem de fazladan kalori yakmış oluyorum yani bilmem anlatabildim mi..

#3 Mekan değiştir!

Bu, önemini aslında geçen sene kavradığım bir şey. (Bu maddenin ilham kaynağı @Pinquitte, kavramamı sağlayan o oldu) Sürekli aynı ortamda tıkılıp kalınca, o ortam ‘comfort zone’ olsa bile bir süre sonra insanın yaratıcılığı da enerjisi de kullanılmaz hale geliyor.

Ben bu ‘mekan değiştirme’yi en çok ders çalışmak ve kitap okumak için yapıyorum. Geçen sene kaldığım yurtta ders çalışma ortamım optimum koşullardaydı (masa harika, oda harika, oda arkadaşları yok, her yer sessiz falan) ama bir süre sonra çalışamaz olmuştum. Defterleri, notları, kalemleri vs toplayıp birkaç gün Starbucks’a taşındım da ne iyi geldi bir bilseniz 🙂  Kitabı da yatakta okumak gibi bir huyum var benim. Bir süre sonra acayip uyuşuyorum. Tüm gün yatakta yuvarlanıp sadece kitap okumama rağmen acayip yorgun hissettiğim günler olabiliyor.

Gittiğiniz ortam herhangi bir yer olabilir, ben en çok Starbucks’ın ortamını (#atmosfer) ve kahvesini seviyorum o yüzden oraya gidiyorum.

#4 Kalkıp bi’ duş al, kendine gel!

En etkili en ucuz en ulaşılabilir madde bu sanırım (sular kesik değilse tabi, lol) Dolaşımınızı canlandırın bi’ kendinize gelin sonra ne yapmanız gerekiyorsa yapın. Hazır duş alıyorken cilt bakım rutininizi de aradan çıkarın 🙂

\\\

DAHA SAĞLIKLI BİR CİLT İÇİN 10 TAVSİYE

*

#5 Ortalığı bir topla

Enerjisiz hissettiğim günlerde bazen öyle oluyor ki kullanmak istediğim masa dağınık oluyor, yapmak istediğim yemek için gerekli araçlar kirli oluyor, dışarı çıkarken giymek istediğim kıyafet ütüsüz oluyor vs vs her şey üst üste geliyor ve hiçbir şey yapasım yok diyorum. Halbuki aslında blog yazasım var ama o masayı toplamakla uğraşmak istemiyorum yani.

Öyle günlerde eğer gerçekten canımı sıkan beni üzen bir şey varsa ve bunu atlatmak için yapabileceğim bir şey yoksa kendime zaman veriyorum ve kendimi zorlamıyorum. Ama sırf miskinlikten böyle hissediyorsaM kalkıp iki dakika bir şeyleri düzeltiyorum ya da sadece birkaç parça eşyayı alıp yerine koyuyorum. Genelde böyle küçük küçük başlayınca devamı geliyor. Masamı toplayarak başlıyorum, böylece bilgisayara ve kitaplara yer açılıyor sonra koltuğa yığdığım (annem burada gözlerini deviriyor) eşyaları topluyorum sonra vaktim varsa ve yapmam gereken herhangi bir şey yoksa elbise dolabımı düzenliyorum; böylece yaklaşık yarım saat içinde odadaki tüm eşyalarım düzene girmiş oluyor. Ben de en azından eşyalarımı toplamış olmanın verdiği keyifle motive oluyorum. Sen benim gibi küçücük bir yurt odasında kalmadığın için evdeki işler gözünde büyüyor olabilir ama masada işin varsa en azından şu anda ihtiyacın olmayan ve yeri belli olan şeyleri alıp yerine koy.

#6 Yoga yap!

Uzun zamandır spor yapmadıysanız ilk başta yorucu ve ağrılı gibi gelebilir ama alıştıkça seversiniz bence. Bu sadece yoga değil, başka şeyler de olabilir. Meditasyon da yapılabilir. Güzel appler var artık, her yerde meditasyon yapılabiliyor. (Ben daha hem güzel hem ücretsiz olanını bulamadım, bildiğiniz app varsa bana yazarsınız çok mutlu olurum <3)
Ayrıca şööyle müko bir yazım var;

\\\

 YENi BAŞLAYANLAR İÇİN YOGA

*

#7 Motive edici müzikler dinle!

İnsan bi’ gaza gelmeyegörsün valla oturduğunuz yerden dünyayı fethedebilirsiniz 🙂 Kendinize bir motivasyon çalma listesi oluşturun. Ders için olur, spor için olur, ev işi için olur.. Benim spor için bir motivasyon çalma listem var spotify’da, merak edenler için linki burada. Ders çalışırken dinlediğim müzikler de burada.



#8 Motive edici videolar izle!

Bunu yeni keşfettim aslında. Burada bahsettiğim şey spora motive olmak için istediğiniz vücuda sahip insanların videolarını izlemek değil. (O da güzel olur tabii ki, spor için en güzel dış motivasyon kaynağı bence egzersiz videoları) Bazen o kadar çok -bir şey yapasım olmuyor ki- gerçekten yataktan çıkacak enerjiyi bile bulamıyorum. Bunun için şöyle bir özelliğimi keşfettim; genel olarak sevdiğim ve yapmaktan hoşlandığım herhangi bir alanda youtube videoları izleyince motive oluyorum ve enerji geliyor 🙂 Ne diyorsun kızım demeyin, şunu diyorum; mesela ben egzersiz yapmayı seviyorum ve fotoğrafla ilgileniyorum. Diyelim ki ders çalışmam gerek ama çalışasım yok, masaya oturduğumda bile çalışmaya başlayamıyorum; o zaman youtube’dan birkaç tane Mango Street videosu izliyorum. (Fotoğrafçılıkla ilgili çok tatlı bir kanal) Onlardan öğrendiklerimle ve inceleme fırsatı bulduğum güzel fotoğraflarla fotoğrafçılığa hevesleniyorum ve motive oluyorum. Sonra o güzel motive olma hissimi alıyorum, telefonumu kapatıp ders çalışıyorum. (ya da o an yapmam gereken şey neyse onu yapıyorum) Aynı şey egzersiz videosuyla da oluyor çünkü ağırlık çalışmayı gerçekten çok seviyorum. Ders çalışmadan önce birkaç tane Whitney Simmons videosu ya da Sarahs Day videosu izliyorum, bir güzel motive oluyorum. Şeymacım şimdi dersini çalış sabah gidersin spora, hadi kuzum çalış diye kendimi motive edip çalışıyorum. (valla deli değilim)

Ben hep dersten örnek verdim ama siz de benim gibi herhangi bir şey için herhangi bir ilgi alanınızı kullanıp motive olabilirsiniz bence. Hepsini geçtim, en basitinden youtube’a girip TED Talks izleyebilirsiniz 🙂

#9 Sevdiğin bir şeyleri yap!

Fotoğraf olur, defter süslemek (bknz: seyahat defteri oluşturmak, bu da tamamen sıfırdan kendim yaptığım defterim) olur, kitap okumak olur, mektup yazmak veya kartpostal atmak olur. Bunlar benim yapmaktan zevk aldığım şeyler. El işlerini ve kağıt kalemle çalışmayı sevdiğim için tercihim genelde bu yönde oluyor 🙂 Gerçekten hiçbir şey yapasın yoksa, sevdiğin şeylere odaklan sadece. Ben geçen sene canım sıkılınca spora gidiyordum mesela (iki kat yukarıdaydı çünkü)

Geçen dönem, ders çalışmaya etüt odasına giderken yanımda romanımı da götürürdüm. Ve her etütten önce o kitaptan bir bölüm okumak gibi bir rutin oluşturmuştum kendime ve şunu söyleyebilirim ki ‘ay kitap okuyayım’ ya da ‘kitap okumalıyım’ gibi bir düşünce olmadan açıp okuduğum tek kitap o oldu hayatım boyunca. Bu dönem finallerde bunu yine yapmayı düşünüyorum. Rutinleşme yaratıcılığı öldürür derler ama ben buna katılmıyorum. Bence bazı şeyleri rutinleştirince daha önemli şeylere ve yaratıcılığa daha çok vakit ayırabiliyorum.

#10 Hayal et!

Bu biraz motive edici şeyler izlemekle benzer gibi. Hani üniversite sınavına hazırlanırken bize ders çalışmak istemediğiniz zaman gitmek istediğiniz üniversitenin fotoğrafına bakın derlerdi ya, burada onu kastediyorum aslında. İşe gitmek istemiyorsun, ama seyahat etmek istediğin ülkeler için para biriktirmen gerekiyor diyelim, aç o ülkenin fotoğraflarına bak ya da aç skyscanner‘ı uçak bileti bak. Plansız programsız sadece uçak biletine bakmak beni heyecanlandırıyor, hareketlendiriyor mesela! (alttaki fotoğraf <3) Ya da ne bileyim master yapmak istediğin üniversitenin sitesini falan kurcala. Yapabileceklerini düşün. Hayal et kendini orada 🙂 

#11 Dizi film izle!

Hiiç hiç hiçbir şey yapasın yok, yataktan çıkacak hiç enerjin yoksa o zaman yatağa bilgisayarınla yerleşip beynin yeter artık kalk diyene kadar yatabilirsin. Her günü verimli süper harika şeyler yaparak geçireceğiz diye bir şey yok. Ben vaktimi bu şekilde hiçbir şey düşünmeden, hiçbir şey dert etmeden sadece dizi izleyerek geçirmeyi de seviyorum. Beni oldukça rahatlatıyor. O sırada sadece izlediğiniz şeyle meşgul olduğunuz için zihninizi boşaltıyor. Sınav haftalarında da ara verdiğimde açıp dizi izliyorum biraz. Sınavları bile unutturuyor bana 🙂 Benim tercihim genelde Friends gibi tatlı komik dizilerden yana.
Aynı şeylerden sıkıldıysanız birkaç dizi tavsiyesi; Friends (popüler diye izlemiyorum demeyin, izleyin), Mike & Molly (belki 10 defa izlemişimdir, hala haykırarak gülerim), 2 Broke Girls (ilk sezonlar güzel), The big bang theory (son 2-3 sezon bayağı sıktı ama ilk sezonlar gayet güzel), aksiyona ve bilgisayarlara meraklıysanız Person of Interest, vampirler kurtadamlar vs seviyorsanız kralı bu; the Originals.

Geçen sene böyle hissetiğim bir dönemde bir hafta boyunca farklı filmler izlemiştim ve insanda kaçıp gitme isteği uyandıran 4 filmi buradaki yazıda paylaşmıştım. Bana bayağı iyi gelmişti o filmler. Ondan sonra da şöyle bir film yorumu yazısı yazmıştım: Son zamanlarda izlediğim filmler. Ben normalde hiç film izlemediğim için blogda sadece 2 tane film yazısı var 🙂 Bir tane de dizi yorumu yazmışım bak; 13 Reasons Why (depresifsen tavsiye etmem, ben diziyi bitirene kadar yorganın altından çıkamamıştım)

Ek: diziyi altyazısız veya İngilizce altyazılı izleyerek bir yandan İngilizcenizi geliştirebilirsiniz. Ben dilimi böyle böyle dizi izleyerek geliştirdim 🙂

#12 Sevdiği şeyler ye-iç!

Sevdiğin bir şeyleri yiyip içmek de olabilir. Sürekli yüksek kalorili şeyler yemenize sebep oluyorsa bunu önermiyorum tabii ama mesela ben kahveyi çok sevdiğim için moralim bozuk olduğunda hiç düşünmeden kalkıp kahve almaya giderim ya da az önce söylediğim gibi eşyalarımı toplayıp birkaç saatliğine Starbucks’a taşınırım 🙂 Giderken yanıma kulaklığım, şarj aletim, okuduğum roman, seyahat defterim ve biraz ders kitabı/defteri alıyorum. Sadece kitap alıp gittiğimde ya da sadece dersle ilgili şeyler alıp gittiğimde boş boş oturup geri döndüğüm çok oldu. Böylece seçeneğim bol oluyor ve canım ne isterse onu yapıyorum. Barselona’da fotoğraf makinem çalındığı zaman polis merkezinden sonra ilk iş kahve içmeye gitmiştim. O gün o kahveyi içmesem, o geceyi muhtemelen depresif geçirir, oradan ağlayarak dönerdim ama aksine gülümseyerek mutlu döndüm 🙂

#13 Liste yap!

Diyeceksin ki ne listesi kızım? Herhangi bir şey olabilir! Sevdiğin yemeklerin listesi, en sevdiğin insanların listesi, en mutlu olduğun anların listesi, hayallerin listesi, yapmak istediğin şeylerin listesi, yaptığın şeylerin listesi… Kendini kötü hissettiğin bir dönemdeysen daha çok olumlu şeyler yazmaya çalış ya da benim gibi geriye dönüp aldığın derslerin listesini yapabilirsin. Ben son doğum günümde şöyle güzel bir liste yayımlamıştım. Yazdığım en iyi listedir kendisi. Ayrıca blogun ilk senesinden kalma olan ve hala tamamlanmamış bir Ölmeden Önce 100 listem var. Bir de geçen sene hazırladığım ama uygulamaya koymadığım bir Mutluluğun Peşinde 2017 listem vardı. Geçen sene bahar döneminde yaptıklarımı yazdığım bir yazıda yazmıştım; Fotoğraflarla Bahar 2017. Örnek olarak bunları inceleyebilirsiniz 🙂

#14 Planla, organize et!

Önünde yapman gereken çok şey olduğu için veya işler çok karmaşık göründüğü için gözün korkmuş olabilir, sırf bu yüzden canın hiçbir şey yapmak istemeyebilir, nereden başlayacağını bilemeyebilirsin. O zaman otur masana, al eline bir not defteri ve bir kalem. Yapman gerekenleri yaz! Hatta pomodoro tekniği gibi düşün, yapman gerekenleri küçük parçalara böl ve belli zaman aralıklarında onları yap. Küçük parçalara ayırınca daha kolay gözükür. Ben bunu sınav haftasında yapıyorum. Fotokopilerin yığınına bakınca ağlama isteği geliyor. sonra derin bir nefes alıp, sırayla tüm konu başlıklarını ve sayfa sayısını bir kağıda yazıyorum. Tahmini ne kadar süreceğini de yazıyorum yanına. Yaptıkça üstünü çiziyorum. Öf nasıl bitecek bu dediğim şeylerin tahmin ettiğimden çok daha kısa sürede bittiğini görünce sevinip daha çok motive oluyorum 🙂

#15 Yaratıcı bir şeyler yapmaya çalış!

Bir şeyler yaratmak, üretmek her zaman iyi hissettirir. El işi olabilir, fotoğraf çekmek, çizim yapmak, boyama yapmak, defter süslemek, mektup hazırlamak, kart hazırlamak vs vs bir sürü şey olabilir. İnstagramda görüp beğendiğin brush-lettering sayfalarını açıp kendi yapmaya çalışabilirsin. Ben genelde blog yazarak ve seyahat defterimi süsleyerek yapıyorum bunu.

#16 Farklı bir şeyler dene!

Hiçbir şey için isteğinin olmamasının sebebi sürekli aynı şeyleri yapman ve/ya yaptığın şeylerden sıkılmış olman olabilir mi? Belki de farklı şeyleri denemeye ihtiyacın var? Hep yapmak istediğin ama fırsatının olmadığı bir şey vardır muhakkak. İnternetten aç ve araştır. Mesela; Kore dizilerine meraklıysan Korece öğrenmeye başlayabilirsin, hala Hunger Games’in etkisindeysen yaşadığın şehirdeki okçuluk kurslarını araştırabilirsin, belki blog yazmak istemişsindir hemen bir blog açıp yazmaya başlayabilirsin belki de hep dans etmeyi öğrenmek istedin aç bak bakalım gidebileceğin dans kursu var mıymış 🙂

Şimdi bunların hepsi hareket, vakit ve para gerektiriyor diye düşünüyor olabilirsin, internette artık her şeyin ücretsizi var. Yoga yapmak için aylık 200tl para vermene gerek yok, youtubeda videolar var. Yazılım veya web tasarım öğrenmek için eğitimlere kitaplara para vermene gerek yok, edx coursera w3schools gibi siteler var. Ya da haftasonları yapılan baskı çanta atölyesi, suluboya çizim atölyesi ya da tek günlük doğa yürüyüşleri gibi etkinlikler var. Fırsatları öğrenebilme için google’ı açıp -yaşadığın şehrin ismi- yapılabilecek şeyler/ etkinlikler/ …. kursları” gibi aramalar yapmalısın. Seçenek bol! (Yapılabilecek farklı/yeni aktivitelerle ilgili yazı yazacağım ama ne zaman olur bilmem)



Kendimden örnek vereyim; mesela ben dansa hiç ilgi duymazdım. Geçen sene seçmeli dersler listesinde halk dansları vardı. İlk başta çekindim becerememekten korktum ama o dönem kendimi yeni şeylere zorlamaya kararlıydım ve o dersi seçtim. Korkumu atlattıktan sonra şaşırtıcı derecede sevdim o dersi, bugüne kadar aldığım en eğlenceli dersti! Makedon halk dansları falan öğrendim yani evet bazılarını beceremedim. Herkes yaparken benim kenara çekildiğim oldu. Ama yurtta boş vakitlerimde spor salonuna çıkıp pratik yaptım. Defalarca tekrar ettim ve öğrendim 🙂

#17 Yeni uğraşlar edin!

Bu madde, bir üstteki maddenin yavrusu aslında. Süreli hiçbir şey yapasım yok veya öf ne yapsam bilmiyorum diye düşünüyorsan belki de çok fazla boş vaktin vardır. Yoğun olduğun günleri düşün, elinde bir uğraş olunca yapman gereken bir şeyler olunca sıkılmazsın, ne yapsam diye düşünmezsin. Gün sonunda fiziksel olarak yorgun olursun ama mental olarak hafif olursun çünkü gün boyu işsizlikten kafanın içinde düşüne düşüne kendini yormamışsındır. (Ben burada kendimden bahsediyorum, size de böyle oluyor mu bilmiyorum ama)

Geçen sene böyle hissettiğim bir dönemde bir makale okumuştum. Aslında minimalizm ve zaman yönetimiyle alakalı bir makaleydi. Yazar, her gün kendine 3 tane o gün yapması gereken iş/yapılacak şey belirliyordu ve bu 3 maddeden en az biri muhakkak onu gelecekteki hedeflerine ulaştıracak bir şey oluyordu. Ben de bunu okuduktan sonra bu doğrultuda beslenmeyle ilgili İngilizce kitaplar okumaya ve Almanca çalışmaya başlamıştım. Boş olduğum günlerde yaklaşık 2-3 saatimi bu alıyordu. Haliyle ne yapsam diye düşünmüyordum, vaktim olunca açıp okuyordum ya da çalışıyordum. Bu sizin için az önce bahsettiğim gibi Korece öğrenmek, okçuluk dersleri almak, edx kurslarına katılmak, kod yazmayı öğrenmek vb farklı şeyler olabilir. Spora başlayabilirsin, yoga derslerine gidebilirsin. Sizin neye ilginiz olduğuna bağlı tamamen. (Burada öf ne yapsam bilmiyorum neye ilgim var bilmiyorum işte sorun o diyorsanız size çok güzel bir tavsiyem var, DENEYİN! Farklı şeyler deneyin. Denemeden ilginiz olup olmadığı bilemezsiniz. Ben Julie & Julia filmini izlemesem blogspot platformunu öğrenmez, blog yazmaya merak salmazdım. Blog yazmaya merak salmış olmasam temel web tasarım bilgisini edinmeme gerek olmazdı. İhtiyaç duyup araştırmasam kod yazmayı sevebileceğimi belki de asla öğrenemezdim. w3schools’tan kod çalıştığım günleri hatırlıyorum, beslenme çalışmak kadar seviyordum. Denemeseydim bunu muhtemelen asla bilemezdim 🙂 Hayatının 21 senesinde hiçbir spor aktivitesinde bulunmamış, okul takımlarına katılmamış, beden derslerini oturarak geçiren ve sokakta oynarken koşması gereken oyunlardan kaçınan ve 22 yaşında #fitnessaddict olan bir insan var karşınızda 🙂 Denemekten bir şey kaybetmezsiniz 🙂 Birçok kurs, ücretsiz demo ders veriyor. Fırsatları değerlendirin!

#18 Telefonundaki notları ve ekran görüntülerini kurcala!

Hepimizin ekran görüntüsü klasörü dolup dolup taşıyor. Gördüğümüz bir şeyi hemen galeriye alıyoruz ya da aklımıza bir fikir gelince notlara kaydediyoruz. Ben canım sıkılınca telefonumdaki notları açıp kurcalıyorum, ya notlarda ya da ekran görüntüleri arasında mutlaka ilgimi çeken yapmak istediğim bir şey çıkıyor. Sonra okurum diye kaydettiğim bir blog, keşfettiğim bir youtube kanalı, farklı yemek tarifleri, merak ettiğim bir araştırma vs vs birçok şey çıkıyor.

#19 Arkadaşlarına sor!

Benim çevremde farklı şeyler yapan pek insan yok, o yüzden bu benim durumumda takipçilerine sor oluyor. Hiçbir şey yapasım yok, ne yapsam bilmiyorum vs diye hikaye paylaşıyorum instagramda. Farklı farklı fikirler geliyor. Bu sayede hiç duymadığım şeyler öğrenmiştim geçen sene. Brush-lettering‘e de böyle merak salmıştım. (BIC kids’in fırça uçlu kalemlerinden aldım)

#20 ve son madde, aslında bir hatırlatma;

Eğer gerçekten hiçbir şey yapmak istemiyorsanız kendinizi bunun için hırpalamayın. Kendinize biraz zaman verin, o birkaç saati/günü ya da belki de haftayı kendinize ayırın. Eğer devamlı bu şekilde hissediyorsanız, o anda olmak istemediğiniz bir yerde olabilirsiniz. Elinize kağıt kalem alıp nelerden rahatsız olduğunuzu yazın ve bu konuda neler yapabileceğinizi irdeleyin. Ben Eskişehir’de okuduğum dönemde sürekli böyleydim, hiçbir şey yapmıyordum, günün büyük çoğunluğunu yiyip içip dizi izleyerek geçiriyordum. O yüzden anlayabiliyorum. O senem tamamen öyle geçmişti çünkü okula gitmek o salak ödevleri yapmak istemiyordum 🙂 ve evet vaktimi değerlendirmeye bu kadar önem vermemin sebeplerinden biri zaten geçmişte oldukça fazla vaktimi boşa harcamış olmam. 🙂


Benim taktiklerim ve tavsiyelerim bunlar, sizin de farklı uygulamalarınız varsa lütfen yorumlarda yazın, ben de denemek isterim 🙂

Sevgiler!

Telefon ve İnternet Detoksu || Zamanı Değerlendirmek

73 okuyucu bu yazıyı sevmiiiş!

6 Yorum

  • İMAN POWER

    sen ola bilecek bütün önerileri sundun 🙂 çok teşekkür ediyorum her şeyden önce bu kadar ince detayına kadar bizimle paylaştığın için..
    öncelikle dün pinteresten güzel süslenmiş planner tarzında bir sayfa buldum ve hemen çıkarttım,gözüme hoş gelsin ki beni de heveslendirsin istedim,oturdum ve hayatım boyunca neleri hedeflerim olarak görmek istiyorsam onları yazdım aslında öylesine yazmaya başlamıştım ama yazdıkça yazdım ve her bir maddede daha da bir mutlu olduğumu hissettim ve aslında benim yapmak istediğim ne kadar da hedefim varmış onu fark ettim 🙂 bugün de senin bu yayınınla karşılaşmak beni acayip motive etti 🙂 teşekkür ederim tekrardan.
    ,

    • Şeyma Mektepli

      Rica ederim 🙂 <3 böyle motive edebildiysem ne mutlu bana 🙂

      Pinterest bu konuda cidden muazzam bir kaynak. Ben de journalling yaparken bir şeyler bulamazsam pinterest'i açıyorum hemen. Hedeflerini yazmak en güzeli 🙂 Ben de Ölmeden Önce 100 listemi çok seviyorum, okudukça motive oluyorum 🙂

  • Obur'un Güncesi

    Bu yazı şuan bana o kadar iyi geldi ki! Anlatamam. Okul kapandığından beri canım hiçbir şey yapmak istemiyor. Ne kitap okuyabiliyorum ne de dizi/film izleyebiliyorum. Günlerim resmen boş geçiyor. Bu önerileri dikkate alacağım. Benim için çok faydalı oldu. Emeğinize sağlık 🙂

Eklemek istediğiniz bir şeyler mi var? Bir yorum yazın!