mutlulugunpesinde.com
Pembe Fili Düşünme | Kitap Hakkında Düşüncelerim – Mutluluğun Peşinde!
1000kitap yolculuğumda ilk kitabım oldu PFD. Son zamanlarda oldukça popüler bir kitap, her yerde görüyordum. Yazarı Zeynep Hanımı da instagramdan takip ediyordum bir süredir. Son kitap alışverişimde denk gelince hemen aldım. Aslında ne tarz bir kitap olduğunu bile bilmiyordum, kitap hakkında hiçbir fikrim yoktu. Tüm içerik, tamamen sürpriz oldu. Kitap, psikoloji üzerine. Yazarı Zeynep Hanım da bir psikolog zaten. Kitap, Zeynep Hanımın deneyimlerinden oluşuyor diyebiliriz. Onun panik atak hikayesi, bunu atlatma süreci, daha sonra okuduğu kitaplardan ve katıldığı eğitimlerden öğrendiklerini bölüm bölüm anlattığı bir kitap olmuş. Son yıllarda insan ilişkileri oldukça önem kazandı. İletişim kurmak hiç bu kadar önemli olmamıştı. Kitap, doğrudan iletişim üzerine olmasa da bireysel olarak psikolojimizi, neyi neden düşündüğümüz neden yaptığımız gibi konularda yardımcı olacağı için iletişimimize de katkıda bulunacağını düşünüyorum. Biriyle daha iyi iletişim kurabilmek için önce kendimizi keşfetmeli, sonra karşımızdakini tanımalıyız. Bu kitap, iletişimin bu seviyesi için çok faydalı diye düşünüyorum. Kitaptan okuduğum öğrendiğim şeylerle kendi çapında küçük aydınlanmalar yaşadım. Okuduğum şeyler ‘hah işte bu!’ dedirtmedi belki ama bende uyandırdığı mesajlarla beni yeni bir şeylere itti, bir nevi ilham verdi. Kitabı okurken üç, bitirdikten sonra 2 yazı yazdım kitaptan aldığım ilhamla. Önemli yerleri işaretleyip not almalı, arada bir açılıp okunmalı diye düşünüyorum. Kendinizi kötü hissettiğiniz, sürekli kendinizi eleştirdiğiniz, bir yere varamadığınızı hissettiğiniz dönemlerde açıp açıp okuyun. Ben bitirmiş olsam da İzmir’e giderken yanımda götüreceğim. Okul döneminde bu tarz dönemleri çok sık yaşadığım için, faydalı olacağına inanıyorum. Herkes kitabın çok akıcı olduğunu söylemiş, ben öyle bulmadım. Aslında kişisel deneyimlerin anlatıldığı kitapları daha çok sever, daha ilgili okurum ama bunu okuyamadım. 200 sayfalık kitap, satır araları çok geniş; normal aralıklı düşünsek 130-140 sayfa olur belki. Benim bitirmem bir hafta falan sürdü. Belki de tek seferde okuyup bitirmelik bir kitap değil, yedire yedire okumalık bir kitap olarak düşünülebilir. Yazarın başka kitabı çıkarsa kesinlikle alırım. Aslen bir yazar değil, bir psikolog olduğu için yazımı çok çok başarılı değil belki ama anlatmak istediği şeyleri aktarmak ve konuyu açıklayan örnekler verme konusunda çok başarılı buldum. Mesela hedefler ve değerler bölümünde örnek vermemiş olsa konuyu o kadar iyi kavrayamayabilirdim. Kitapta çok güzel pratikler var. Cümledeki ‘ama’ bağlacını ‘ve’ ile değiştirme üzerine mini bir pratik vardı, ben onu çok sevmiştim mesela. Liste yapmanızı istediği pratikler de var. Okurken yanınızda minik bir defter ve kalem taşımanız faydalı olabilir. Defter olmasa bile kalem mutlaka olsun çünkü hem çok güzel sözler hem de psikoloji ile ilgili faydalı bilgiler var. Hayatınızın herhangi bir döneminde, kendi benliğiniz, düşünceleriniz ve hayatınızla yapmak istediklerinize dair şüpheye düşüyorsanız; sorun yaşıyorsanız ya da genel olarak bir karmaşa içindeyseniz kitabı okumanızı tavsiye ederim. Bana çok şey kattı. Kışa doğru tekrar okumayı düşünüyorum. Kitapla ilgili en çok sevdiğim şeylerden biri, yazarın başka kitaplarda ya da şiirlerde gördüğü bazı sözleri metinlerin içine yerleştirmiş olmasıydı. Hepsinde de alıntı yaptığı yeri belirtmiş. Bu alıntılar ve kitabın yazarın deneyimlerinden oluşuyor olması kitaba başka bir hava katmış. Ayrıca kitabın sonunda, kitapta bahsedilen konularda daha ileri okuma yapmak isteyenler için bir liste var, kitap önerileri yapmış. Yayınevlerini bile yazmış, daha ne yapsın! Diyeceğim o ki; kitabın türü için psikoloji yazmasına bakmayın. Psikoloji ilginizi çekmiyor olsa bile kitaba bir şans verin derim. Sevgiler! Son olarak kitaptan sevdiğim birkaç alıntı ekleyeceğim; Hiçbir kimliği hiçbir etiketi ben yapacak kadar sahiplenmemek gerekir Sıradan bir eylemi bilinçli farkındalıkla yapmak, sanki ilk defa yapıyormuş gibi yapmak demektir. Gitmenin varmakla bir ilgisi yok – Ali Salehi Davranışlarımız değerlerimizle paralel olduğunda anlam kazanır. Beklemek hiçbir sorunu çözmüyor. Sağlamasını yaptım bizi kandırmışlar, meğer zaman değil, zamanla ne yaptığımızmış bizi iyileştiren.
Şeyma Mektepli