1000Kitap Yolculuğu
Okuduklarımı yazmak, okuduklarım hakkında düşüncelerimi yazmak uzun zamandır istediğim bir şey. Bir süre defterlere yazdım, bir süre telefonda not tuttum, biraz goodreads denedim hatta birkaç defa bloga da yazdım ama hiçbiri devamlı olmadı. Geçen hafta aklıma 1000 kitap yolu adı altında bir nevi kitap listesi yapmak geldi. Sonra bir hesap yapma ihtiyacı duydum. Yani; adı sanı hoş da bin kitap ne yahu? Ayda 3 kitap, yılda 36 kitap oluyor; 1000 kitabı okumak da yaklaşık 28 yıl ediyor. Bunu fark edince vazgeçtim o an. Sonra Pembe Fili Düşünme kitabını okurken bir söz okudum; “Gitmenin varmakla bir ilgisi yok” – Ali Salehi Ne kadar güzel bir söz! O kadar mutlu oldum ki…
Kırmızı Saçlı Kadın | Kitap Hakkında Düşüncelerim
Kafam Bir Tuhaflık‘tan sonra Kırmızı Saçlı Kadın, okuduğum ikinci Orhan Pamuk kitabı oldu. KBT’ta Pamuk’un karakter ilişkilerini işleyişine hayran olmuştum. İstanbul hayranı biri olmasam da hikayenin eski İstanbul‘da geçmesiyle şehrin tarihine aşık olmuştum. Bu kitap da aynı şeyleri hissettim. Hatta KSK ile yazara daha da hayran oldum diyebilirim. Kitap oldukça ince. 195 sayfa. Okurken, bu özellikle dikkatimi çekti. Sonra düşündüm, en hayran olduğum yazarların en beğendiğim romanları hep inceydi. Stefan Zweig olsun, Albert Camus olsun. Asıl olayın ince kitaplardaki işçilik olduğunu düşündüm. Asıl olay, olayı daha az sayfada anlatabilmekti belki de. Bir karakterin karakteristik bir özelliğinin okuyucuya aktarılması için bir veya iki defa yazılması yetmiş bu kitaplarda. Yazarın farkı da…
Su Uçuran Şelalesi & Doğa Yürüyüşü
İzmir’e geldiğimden beri en çok istediğim şeylerden biri doğa yürüyüşlerine katılmaktı. Okuldaki topluluklara bakmıştım ama maalesef bir trekking topluluğu yoktu. Başka kulüplerin etkinliklerini araştırmaksa nedense hiç aklıma gelmedi, açıkçası böyle şeyler olduğundan bile haberim yoktu. (Kim bilir ne güzel etkinlikler oluyor da haberim yok..) Geçen hafta Pinquitte (aka Aycan), bulduğu bir etkinlik linkini atıp istersen gidelim demişti. Linkte ‘doğa yürüyüşü’ ve ‘şelale’ kelimelerini görünce bile heyecanlandım ‘oooo doğa yürüyüşüne gidiyooooos’ modunda açtım linki. İpli İniş falan da yazıyor, dedim ‘Aycan gidiyoruz!’ (Böyle demedim tabi ‘ay süpeeer’, ‘çoh heycanlıııı’ vb bilumum mesajlar sıraladım, -yaklaşık 15 kadar-) Yürüyüşü İzmir Gençleri Dağcılık Kulübü düzenliyordu. Anlaşıp, karar verdik, isimleri yazdırdık. Aycan, Aycan’ın kardeşi Emine ve ben…