Aldığım En Güzel Kartpostallar | Postcrossing
Birçok postcrosser kartpostalları önlü arkalı tarayıp dijital ortama aktarıyor. Ben de uzun zamandır bunu yapmak istiyorum ama o kadar kartı taratmak çok vakit alacağı için hep vazgeçiyorum. Kartlarımın hepsini paylaşamasam da gelen en güzel kartları tek bir yazıda toplayabilirim diye düşündüm. Seçmek biraz zor oldu ama gerçekten benim için bir anlamı bir hikayesi olan kartları seçmeye çalıştım. Siz de yapacağınız takaslar için bir fikir edinmiş olursunuz, değişik kartlar görmüş olursunuz diye düşündüm 🙂
Öncelikle konuya yabancıysanız şu yazılarıma göz atmak isteyebilirsiniz;
* Postcrossing Nedir? Nasıl Yapılır? \\
Direct Swap Nedir? Nasıl Yapılır?
(bu yazıda direct swap‘tan değiş tokuş veya takas olarak bahsettim)
Kartpostal takası yaparken her zaman kültürel ögeleri gösteren kartlar ilk tercihim oluyor. Yemek, para, geleneksel kıyafet vb. O yüzden bu yazıda da önce onları göstereceğim.
Bazen bir kart serisini o kadar beğeniyorum ki benzer tasarımda birden fazla kart seçiyorum ve değiş tokuş yaptığım kişiyle birden fazla kart takası yapıyoruz. (Aynı anda 2-3 hatta bazen 4 kart yazıp atıyoruz birbirimize. Bazen kartlar zarf içinde, bazen hepsi ayrı ayrı yazılıp pul yapıştırılmış damgalanmış şekilde. Benim tercihim damgalı pulludan yana) Genel olarak minimal tasarımlı kartlar ve illustrasyonlar hoşuma gidiyor. Bu seriyi gördüğümde de bayılmıştım. Hem minimal hem kültürel. Kartlar Japon kültürünü gösteriyor ama dördü de Hong Kong‘dan geldi (2 farklı kişiden) Aslında bu serideki diğer kartlar da güzel ama bu kadar yeter sanırım 🙂
En sevdiğim kartlar kesinlikle yemek kartları 🙂 Filipinler‘in bu kartlarına da bayılıyorum. Tasarımları çok hoş. Bu seriden birkaç takas yapmıştım ama sadece bir tanesi geldi, bir diğerini de mektup arkadaşım Zheng gönderdi.
Japonya‘dan kart takası yaparken sushiyi atlamak gerçekten saçma olurdu, hem de yemek kartlarını bu kadar severken 🙂 Alttaki para kartı da ilk para kartımdı, bundan daha önce hiç para kartı görmemiştim. Postcardunited profilime sevdiğim kartları yazarken bunu da eklemiştim ve bir tane de Malezya’dan para kartı geldi. 🙂 (+yine postcardunited’dan bir tane daha Japon yemeği kartı geldi)
Buradaki para kartı gibi tek bir şeyden birden fazla gösteren kartları çok beğeniyorum. Yukarıdakinde de çeşit çeşit sushi var mesela, sonraki kartlarda da müzik aletlerini, baharatları vs gösteren kartlar var, onları görünce ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız 🙂
Bulgaristan‘dan daha önce takas yapmıştım ama zarf içinde gelmişti. Zarf içinde gelenler pulsuz ve damgasız olduğu için pek sevmiyorum. Hatta daha geçen aya kadar onları kartpostalların arasında koymuyordum, mektuplarla duruyorlardı ve kartpostallarımı sayarken onları hesaba katmıyordum.
Yaptığım ilk takasta kartlar pulsuz olduğu için tekrar takas teklifi geldiğinde kabul ettim. (Aslında takası sadece hiç kartım olmayan ülkelerle yapıyorum) Zaten aynı kişiydi yine 🙂 İki kart arasında kaldım, biri folklor kıyafetlerini gösteriyordu diğeri de buydu. Az önce bahsettiğim gibi tek bir ögenin çeşitlerini gösteren kartları sevdiğim için bunu tercih ettim.
Evet, yine yemek kartı 🙂 Soldaki Rusya‘dan (postcrossing‘den) sağdaki Tayvan‘dan (facebook takası) Postcrossing’den hiç yemek kartı gelmiyordu, o yüzden Rusya’dan bu kart gelince çok şaşırmıştım.
Tayvan’dan gelen kart ise benim ilk yemek kartım. Sonrasında o üyeyle birçok kez takas yaptık. Yazısı mükemmel, her zaman çok güzel pullar seçiyor ve bir sürü pul yapıştırıyor. Ayrıca kartların arkasına her zaman kültürleriyle ilgili bir sürü şey yazıyor. Onun sayesinde Antik Çin kültürüyle ilgili bir sürü şey öğrendim.
Malezya‘nın bu serisine de bayılıyorum! Bu seri de daha birçok kart var, Malezya’dan yeterince kartım var ama bu serinin diğer kartlarına da hayır demem sanırım. 🙂 Baharatlar kartını facebooktaki Postcrossing Lottery grubundan kazanmıştım. (yihuuu!) Müzik aletleri ise Singapur’dan bir diyetisyenle yaptığım takastan 🙂
* Postcrossing’e Yeni Başlayanlara Tavsiyeler \\
(Postcrosing Lottery grubundan ve neden katılmanız gerektiğinden bu yazıda bahsetmiştim.)
Az önce bahsettiğim Tayvanlı yemek kartını gönderen Maggie‘den geldi bunlar da. İkisi de favorilerimden. Arkasında yazanlar, kartın kendisi ve pullarıyla bütün olarak her şeyiyle sevdiğim nadir kartlardan.
Soldaki Çin Zodyak‘ını gösteriyor. Zodyak, 12 yıldan oluşan tekrar eden bir döngü. Her yıl bir hayvan tarafından temsil ediliyor. Geleneksel olarak hayvanlar tarihi göstermek için kullanılıyormuş. Kartta ortada balık da var, ama balık 12 hayvandan biri değilmiş. Hayvanların listesini kartın arkasına da yazmışlar, ayrıca Tayvan’ın dünya haritasındaki yerini gösteren bir resim de var. Tayvan, kartpostal ve pul konusunda gerçekten çok çok başarılı. Gördüğüm en iyi kartpostallar hep Tayvan’dan. Sadece kartın önce baskını değil genel olarak kartlar her şeyiyle kaliteli oluyor.
Karttaki hayvanlar; kaplan, tavşan, ejderha, yılan, at, keçi, maymun, horoz, köpek, domuz, sıçan ve öküz.
Sağdaki kart ise bir Kapı Tanrısı. Tapınakların, evlerin, iş yerlerinin vs. girişinde kapının iki tarafında bu Kapı Tanrısı olurmuş ve kötü ruhları uzak tuttuğuna inanılırmış. Eskiden şeftali ağacı odununun kötü ruhları kovma özelliği olduğuna inanılırmış o yüzden bu kapı tanrıları şeftali ağacı oyularak yapılırmış. Sonra kağıt icat edilince odunun yerini kağıt almış. Kapı tanrıları her zaman ikili yani çift halinde olurmuş ve birbirlerine doğru bakarlarmış. Aslında bunun simetriği olan kart da vardı Maggie’de. Keşke onu da isteseymişim, sonradan pişman oldum ama tabii takas yaptığımız sırada bunu bilmiyordum.
Romanya‘dan bir üyeyle postcrossing üzerinden takas yapmıştık. Geleneksel kıyafetlerini gösteren bir kart olduğu için çok seviyorum. Postcrossing üzerinden yaptığım nadir takaslardan biri bu ayrıca 🙂
Bu kart, yazının başta gösterdiğim minimal Japon kartlarını gönderen üyelerden birinden geldi. Tasarımını çok sevmiştim. Bizim nazar boncuğuna benzer bir özelliği var. Kırmızı sinirli adamlar kötü şansı kovuyormuş. Bu Japon kültürüne ait ama Hong Kong‘dan geldi.
Çince ve Japonca yazılı kartları sevdiğimi, genel olarak kültürlerine bayıldığımı şimdiye kadar anlamışsınızdır diye düşünüyorum 🙂 Bu kartların da tasarımına da bayılmıştım. Üçü de aynı kişiden geldi. Soldaki şey (ne olduğunu yazmamış) sadece Çin’in güney kesimlerinde bulunuyormuş. Ortadaki geleneksel tarzda binaları. Sağdaki ise Armeniaca mume sieb adlı bir ağaç, Çin eriği ya da Japon kayısısı olarak geçiyormuş (???, bence de..) Sadece kışın açıyormuş. Benim çok hoşuma gitmişti 🙂
Kültürel ögeler + tek bir ögenin farklı özelliklerini ve çeşitlerini gösteren bir kart = <3 Bu instagram takaslarımdan biri. Belarus‘tan daha önce bir kartım vardı ama Belarus kültürüyle alakası olmayan bir şeydi. O yüzden tekrar takas teklifi gelince kabul etmiştim.
Hollanda‘dan aldığım en güzel kart 🙂 Hollanda‘da birçok postcrosser var ama pulları da kartları da pek güzel değil. En azından bana güzeli denk gelmedi. Bu kartı görünce çok sevmiştim. Geldiğinden beri de favorilerimden biri oldu 🙂
Yemekli kartlardan sonra en en en sevdiklerim kesinlikle harita kartları!! 🙂 Bazı postcrosserlar özellikle harita kartı toplamaya yönelik koleksiyon yapıyor ama bence çok zor. (Benim mevcut harita kartlarım; Cezayir, Almanya’nın bir bölgesi, İrlanda, Endonezya x2, Lüksemburg, Polonya, Slovenya, İsviçre, Tayvan x3, Hawaii, Vietnam, Yeni Zellanda, Prag/Çekya, Malta, Tayland )
Endonezya’nın tüm adaları için ayrı ayrı harita kartları var. Ben de 2 tanesi var (Fotoğraftaki ve Bali). Alttaki da Yeni Zellanda‘dan gelen tek kartım. Hem bayrağı, hem haritası, hem de özel kültürel ögeleri var. Başka karta gerek yok diye düşünüyorum. Böyle tek kartta birçok kültürel özelliği gösteren kartlar gerçekten harika oluyor.
Bu kartı mektup arkadaşım Katya göndermişti. Erasmus için İtalya’ya gitmişti ve Prag’a gittiğinde harita kartlarını sevdiğimi bildiğinden bana bu kartı sürpriz atmıştı. Tekrar teşekkürler Katya!
Aldığım kartlar arasında benim için en anlamlı olan ve bir gün kendi evim olduğunda çerçeveletip duvara asacağımdan emin olduğum kartım bu 🙂 Almanya’dan gelmişti. Almanca bilmiyor olsam da, kelimeler benzer olduğu için İngilizcem yazanı anlamama yetmişti. (Bu kart da facebooktan yaptığım takaslardan)
Şu kartın güzelliğine bakar mısınız? Lütfen birkaç saniyenizi daha ayırıp şu kartı bir inceleyin… <3 Güney Afrika‘dan gelmişti (facebooktan takas), pulu da çok hoş 🙂
Normalde multiview yani çoklu manzara kartlarını hiç sevmiyorum. Ama Almanya’nın bu pul desenli kartlarını beğeniyorum. Kırmızı ve siyah olanların ikisi de aynı kişiden geldi. Sarı olanı yazın Berlin’e gittiğimde almıştık ama göndermeye fırsatım olmamıştı. Ben döndükten sonra kuzenim yazıp postaladı 🙂 Fotoğraftakilerin neredeyse hepsine gittik, gitmediklerimi de gördük. Hepsiyle ilgili kısa kısa notlar yazmış kartın arkasında 🙂
* Almanya Notlarım | Berlin & Stuttgart \\
Beyaz çerçeveli kartları seviyorum, tasarımları hoşuma gidiyor 🙂 Soldaki postcardunited‘tan geldi, Çin‘den. Sağdaki ise Macaristan‘dan. Yaptığım ilk takaslardan biriydi 🙂
bfgtbrftnbrtnrt
Çocukken en sevdiğim çizgi filmdi. Çekya‘dan yaptığım takaslardan biri. 🙂
Postcrossing profilime sevdiğim şeylerin listesini yazarken Snoopy‘i de eklemiştim. O sitedeki üyeler profilinizde yazanlara pek dikkat etmiyor, en azından bana gelenler öyle yani. Bu kart profilimdeki listeye göre gelen ilk kart. (Bir de Harry Potter’li bir kart geldi sonra)
Sağdaki ise Çin‘den yaptığım takaslardan biri. (Filamingoları seviyorum) Arkasında dolma kalemle Turkuvaz renkte yazmış, mürekkebin adı ‘Türkiye mavisi’ imiş. Bu çok hoşuma gitmişti. O üyeyle daha sonra postcardpal olduk yani kartlar üzerinden yazışmaya devam ettik ama sonra koptuk. Ben mi yazmadım o mu cevap vermedi hatırlamıyorum bile 🙁
Aldığım en farklı kartlardan biri. Kartların farkı genelde tasarımından oluyor. Nadiren farklı materyallerde basılmış kartlar geliyor. Bu aldığım ilk farklı karttı. Postcrossing üzerinden Hollanda‘dan gelmişti. Tasarımı da baskısı da çok hoşuma gidiyor. Daimi favorilerimden biri 🙂 Gelmesi mucizeye yakın bir şey, çünkü ne apartman ismi yazılmış ne de daire ismi… Sadece mahalle ve lojmanın adı yazıyor. Sanırım o dönemde çok kartpostal geldiği için dağıtım merkezindekiler ismime göre getirdi.
Bu da ilk takaslarımdan biriydi. İlk maxikartım bu olmuştu. (Maxicard, pul ve kartta aynı baskı olan kartlara deniyor)
Yaptığm ilk takaslardan biriydi 🙂 İkisi de aynı kişiden geldi. Soldaki kart Çekya‘dan alınabilecek en güzel kartlardan biri bence. Ayrıca arkasında Postcrossing temalı bir pul var. Sağdaki de Mucha‘yı keşfetmemi sağladığı için özel 🙂 O zamandan beri Çeklerden Mucha kartı veya pulu istedim ama gelmedi, bir defa pul yerine Muchalı etiket yapıştırılmış kart gelmişti sadece 🙂
Gördüğüm en orijinal kart sanırım. Yazılı pullu değil, mektup zarfı içinde Filipinler’den geldi (Zheng’ten) Yandaki tırtıklı kısı kitap ayracı olarak ayrılmış ama bir sürü kitap ayracım olduğu için (ve zaten kitap ayracı kullanmayan bir insan olduğum için) yırtmadım. Üzerinde yazan söz de çok güzeldi çok sevmiştim ama yazdığım kağıdı kaybettim…
Benim en sevdiğim kartlar bunlar. Şuan 69 ülkeden 191 adet kartım var. Yukarıdaki harirtada turuncu renkli olan ülkeler kartım olanlar, griler ise hiç kart almadıklarım. Bu haritanın ne işe yaradığından ve nasıl kullanabileceğinizden bu yazıda bahsetmiştim.
Eylül’den beri kart atmadım, yaza kadar ara verdim. Devam ettiğimde de sadece kartım olmayan ülkelerden takas yapmaya çalışacağım. Sizin aldığınız en güzel kartınız hangisi ve nereden geldi? Postcrossing’te en çok sevdiğiniz şey ne? Lütfen yorumlarda paylaşın. Gelecek haftalarda bir de aldığım en güzel pullarla ilgili bir yazı paylaşacağım. Ama şimdilik bu kadar!
Sevgiler, happy postcrossing! 🙂
8 okuyucu bu yazıyı sevmiiiş!
4 Yorum
Burak Bayram
Hmm. Bu yazınıda çok beğendim Şeyma 🙂 Neden diyeceksin yine durduk yere bana ilham oldu ve ne kadar çok gidemesem de Sivaslıyım ve Sivasla ilgili çok güzel illustrasyonlardan oluşan bir kart hazırlama fikri oluştu şu anda bende 🙂 Bakalım bu listene girebilecek kadar güzel bir kartpostal yapabilecek miyim?
Şeyma Mektepli
Postcrossing yaygınlaştıkça Türk postcrosserlar işi ele alıp güzel kartlar yapmaya başladı.. Sen de yapabilirsin bence. Bastıracak olmasan bile güzel bir challenge olur senin için, dene bence 🙂
ILAYDA PARAN
Merhaba! Ben de Postcrossing ile uğraşmaktayım bir süredir; fakat ben oldukça acemiyim, nasıl derler; “işin raconu”nu yavaş yavaş öğreniyorum 🙂 Açıklayıcı bilgiler arıyordum, neler yapılır, neler hoş algılanmaz bu hobide diye, bloğunuza denk geldim, çok mutlu oldum. Pul sıkıntısı çekiyor olsam da, gönderi ücretleri alıp başını gitmiş olsa da bir süre daha devam edeceğim; zira bir şeyler paylaşma fikri iyi geliyor. Ben de Postcrossing profilimi güncelleyip yeni isteklerde bulunmaya karar verdim bu yazıyı okuduktan sonra, heheh. Umarım siz de eksik olan ülkelerden kart ve pul tamamlama yolunda daha da ilerlemişsinizdir, sevgiler 🙂
Şeyma Mektepli
Merhaba İlayda, pandemi araya girince ben çekindim postaneye gitmeye ve elimde olmadan yine ara verdim postcrossing’e. Yazıyla senin de heveslenmene çok sevindim, bu yazılara baktıkça ben de tekrar tekrar hevesleniyorum 🙂 Posta ücretleri öyle maalesef, euro dolar yükseldikçe, onlar da iyice arttı. Ben ilk göndermeye başladığımda sanırım 2.40’tan 2.80’e çıkmıştı, çok pahalı ya neredeyse 3tl falan diye şikayet ediyorduk hey gidi hey! En son kaç oldu hiç bilmiyorum, bilmek de istemiyorum açıkçası 🙂 Posta kutun güzel güzel kartlarla dolsun, sevgiler!